cezanın şahsiliği

Kullanım örnekleri

cezanın şahsiliği
private penalty
icon arrow

private

Phonetic: "/ˈpɹaɪvət/"

Part Of Speech: noun


Definition: A soldier of the lowest rank in the army.


Definition: A doctor working in privately rather than publicly funded health care.


Definition: (in the plural) The genitals.


Definition: A secret message; a personal unofficial communication.


Definition: Personal interest; particular business.


Definition: Privacy; retirement.


Definition: One not invested with a public office.


Definition: (usually in the plural) A private lesson.

Example: If you want to learn ballet, consider taking privates.

icon arrow

private

Phonetic: "/ˈpɹaɪvət/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Belonging to, concerning, or accessible only to an individual person or a specific group.

Example: Her address is private; you can't have it.


Definition: Not accessible by the public.

Example: private property


Definition: Not in governmental office or employment.

Example: He quit public life, living quietly as a private citizen.


Definition: Not publicly known; not open; secret.

Example: The identity of the beneficiaries of the trust is private.


Definition: Protected from view or disturbance by others; secluded.

Example: Can we go somewhere more private?


Definition: Not traded by the public.

Example: private corporation


Definition: Secretive; reserved.

Example: He is a very private person.


Definition: (of a room in a medical facility) Not shared with another patient.


Definition: Accessible only to the class itself or instances of it, and not to other classes or even subclasses.

icon arrow

penalty

Phonetic: "/ˈpɛnəlti/"

Part Of Speech: noun


Definition: A legal sentence.

Example: The penalty for his crime was to do hard labor.


Definition: A punishment for violating rules of procedure.


Definition: A payment forfeited for an early withdrawal from an account or an investment.


Definition: A direct free kick from the penalty spot, taken after a defensive foul in the penalty box; a penalty kick.


Definition: A punishment for an infraction of the rules, often in the form of being removed from play for a specified amount of time.

Example: A penalty was called when he tripped up his opponent.

Türkçe'den İngilizce'ye Çevirmen

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.

Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.Sözlüğümüz size İngilizce ve Türkçe terimleri arayabileceğiniz geniş bir kütüphane sunmaktadır. Örnekler ve ayrıştırma ile mesleğe, jargona ve yaygın ifadelere göre kelimeleri arayabilirsiniz. Uygulamalarımızı iPhone, Android, iPad, Windows 10/11 ve macOS için kullanabilirsiniz. Çevrimiçi İngilizce - Türkçe çevirmenimizde, kategoriye ve farklı telaffuzlara göre 2 milyondan fazla kelimeyi arayabilirsiniz.