kemik çerçeveli gözlük

Kullanım örnekleri

kemik çerçeveli gözlük
horn-rimmed glasses
icon arrow

horn-rimmed

Part Of Speech: adjective


Definition: (of eyeglasses) Having the frames made from horn or tortoiseshell or a material that resembles it, and characterized by their bold appearance on the wearer's face, in contrast to metal frames, which appear less pronounced.

icon arrow

glasses

Phonetic: "/ˈɡlasɪz/"

Part Of Speech: verb


Definition: To apply fibreglass to.

Example: to fibreglass the hull of a fishing-boat

icon arrow

glasses

Phonetic: "/ˈɡlasɪz/"

Part Of Speech: noun


Definition: An amorphous solid, often transparent substance made by melting sand with a mixture of soda, potash and lime.

Example: A popular myth is that window glass is actually an extremely viscous liquid.


Definition: A vessel from which one drinks, especially one made of glass, plastic, or similar translucent or semi-translucent material.

Example: Fill my glass with milk, please.


Definition: (metonymically) The quantity of liquid contained in such a vessel.

Example: There is half a glass of milk in each pound of chocolate we produce.


Definition: Glassware.

Example: We collected art glass.


Definition: A mirror.

Example: She adjusted her lipstick in the glass.


Definition: A magnifying glass or telescope.


Definition: A barrier made of solid, transparent material.


Definition: A barometer.


Definition: (in names of species) Transparent or translucent.

Example: glass frog;  glass shrimp;  glass worm


Definition: An hourglass.


Definition: Lenses, considered collectively.

Example: Her new camera was incompatible with her old one, so she needed to buy new glass.

icon arrow

glasses

Phonetic: "/ˈɡlasɪz/"

Part Of Speech: verb


Definition: To fit with glass; to glaze.


Definition: To enclose in glass.


Definition: To strike (someone), particularly in the face, with a drinking glass with the intent of causing injury.


Definition: To bombard an area with such intensity (nuclear bomb, fusion bomb, etc) as to melt the landscape into glass.


Definition: To view through an optical instrument such as binoculars.


Definition: To smooth or polish (leather, etc.), by rubbing it with a glass burnisher.


Definition: To reflect; to mirror.


Definition: To make glassy.


Definition: To become glassy.

icon arrow

glasses

Phonetic: "/ˈɡlasɪz/"

Part Of Speech: noun


Definition: Spectacles, frames bearing two lenses worn in front of the eyes.


Definition: Field glasses; binoculars.

En İyi Tur-Eng Çevirmen

İngilizce veya Türkçe alfabe, makale veya web sitesinden bir e-postayı, makaleyi veya web sitesini çevirmeniz mi gerekiyor? Sadece bu metni seçin ve resmi çevrimiçi çevirmen haline gelsin! 50 dünya dilinden profesyonel tercümanlarımız var. İşe yarıyor? Tabii ki işe yarıyor!

Çevirinize ince ayar yapmak için yerleşik sözlükleri kullanın: Tek tıklamayla eşanlamlılar ve örneklerle bağlam içi çeviriler, anlamlar, telaffuz ve diğer dil özelliklerinde sorunsuz bir şekilde uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Kesinlikle ücretsiz, hızlı ve doğru çevirmen!Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.